{ "title": "Bebeklerde Kabakulak", "image": "https://www.kabakulak.gen.tr/images/Bebeklerde-Kabakulak-52.jpg", "date": "21.01.2024 02:40:10", "author": "ilknur Gulec", "article": [ { "article": "Bebeklerde kabakulak; kabakulak yani tıptaki adıyla epidemikparotit denilen bu hastalık kulakaltıbezinin iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir çocukluk hastalığıdır. Kızamık, suçıçeği gibi diğer hastalıklara oranla daha az bulaşıcıdır. Genellikle 4 - 30 yaş aralığında ve çoğunluk erkekler olmak üzere herkeste görülmektedir. Genel belirtilerin yanı sıra ağız çevresinde bulunan tükurük bezlerinin şişmesine de sebebiyet verir. Kabakulak geçiren bir bebek artık ömür boyu bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış demektir. Ayrıca bu hastalık bebeklik döneminde yapılan aşıyla önlenebilmektedir. Kabakulak bebeklerin yüzünü çok kötü şişirebildiği gibi bazı çocuklarda hafif bir şişme halinde ortaya çıkabilir.

Bebeklerde kabakulak hastalığı belirtileri nelerdir?

Her hastalıkta olduğu gibi kabakulak hastalığında da virüs bebeğin vücuduna alındıktan bir süre sonra kendini göstermeye başlar.
Bebeklerde kabakulak hastalığı nasıl anlaşılır

Yukarıda saymış olduğumuz belirtiler hastalığın anlaşılmasını sağlasa da kesin tanı için kandaki kabakulak antikorlarının ya da tükürük, BOS, idrar veya kandan virüs taramalarının yapılması gerekmektedir.

Hastalığın başlamasından 8 ile 14 gün sonra hastalıkta bir gerileme görülür. Kabakulaklı çocuk kendini son derece kötü hissedebilir. Bitkin ateşli olmasının yanı sıra iştahını da yitirerek yutkunmanında verdiği ağrı ile yemek istemez. İki üç gün içerisinde hastalığın verdiği şişkinlerin inmesiyle ateşte düşer ve çocuk yemeğe başlar. Bazı durumlarda kabakulak gözle görülür hiçbir şişlik göstermeden evrimini tamamlayıp son bulur. Bu durum bile artık ömür boyu kabakulak bağışıklığı kazandırmış demektir.

Kabakulak hastalığı tedavisi nasıl olur?

Bebeğin kabakulak geçirdiği teşhisi bir doktor tarafından kesinleştirildikten sonra hastalığın şiddetine göre tedavi uygulanmaya başlanır.

Çocuğun hastalığın başlamasından itibaren sokağa çıkmaması gerekmektedir. Bu süreci yatarak geçirmek zorunluluğu yoktur. Çocukta meydana gelen ateşte ıslak sünger veya doktorun verdiği ateş düşürücüler ile normale döndürülmeye çalışılır. Hastalığın ilk birkaç gününde çocuğun boğaz kısmında ağrı çok olacağından katı gıdalar ile beslenme zorlaşacaktır. Bu sebepten dolayı çocuğa bol bol sıvı içirilmeli, katı gıdalar püre haline getirilerek tüketilmeli ve çorbaya ağırlık. Verilmelidir. Ayrıca yüzün yan kısmına sicak su ile sarılmış havlu koymakta rahatlatıcı etki göstermektedir.
" } ] }